6 Mart 2012 Salı

Çeşitli

 
Sarılmak iyi bir şeydir: Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir; depresyonu uzak tutar, stresi azaltır, uykuyu getirir, insanı canlandırır, gençleştirir ve hiçbir olumsuz yan etkisi yoktur. Sarılmak tamamen doğal ve organiktir. Tarım ilacı, koruyucu ve yapay madde içermez ve yüzde 100 yararlıdır. Sarılmak mükemmeldir. Oynak parçaları bulunmayan, tükenen pilleri yoktur, düşük enerji tüketimi ve yüksek enerji kazanımı vardır, enflasyon-geçirmezdir, şişmanlatmaz aylık ödemeler ve sigorta gerektirmez, hırsızlara karşı korunaklıdır, vergiden muaftır, çevreyi kirletmez ve tabii ki bütünüyle geri dönüştürülebilir.

............................................
Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nerden bilebilirsin hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?

Şems-i Tebrizi
...........................................
.Bilinçaltı zihniniz yanlışı doğrudan ya da doğruyu yanlıştan ayırmaz.

''Ah,aptal ben'' gibi bir şey söylememelisiniz çünkü bilinçaltı zihni bunu tutar ve bunu söyledikten hemen sonra kendinizi böyle hissetmeye başlarsınız.

Söylediğiniz şeye inanmaya başlarsınız. Kendinizle dalga geçmeyin, kendinize karşı koymayın ya da yaşamla ilgili aşağılayıcı yorumlar yapmayın. Çünkü bunlar sizin için iyi deneyimler yaratmayacaktır.
.................................................
SEVGi ..Sevginin ilk dersi onu TALEP etmemektir. ..Verici OL. ..İnsanlar ise BUNUN tam aksini YAPARLAR...HATTA verdiklerinde bile çoğunlukla bunun ARKASINDA, aşkın geri döneceğine, dönmesi gerekliliğine dair bir düşünce VARDIR. Bu bir ticarettir. ONLAR paylaşmıyorlar, onlar özgürce paylaşamıyorlar. Ancak koşullu olarak paylaşabiliyorlar. Gözlerinin bir UCUYLA hep onun geri gelip gelmediğine BAKIYORLAR. Zavallı insanlar... Sevginin en doğal işlevini bilmiyorlar. Sen SEVGiYi sadece AKITIRSIN, o geri döner.

-OSHO-♥♥♥
...............................................PANİK YOK, KİMSE İÇİN DEĞİŞMİYORSUNUZ
..........“Beni olduğum gibi kabul etsin, kimse için değişmek istemiyorum.” Kimbilir kaç defa söylemişsinizdir bu sözü ya da duymuşsunuzdur.. Her yeni başlayan ilişkinin telaşlı tümcesidir bu. Herkeste bir panik havası, “Aman Allahım ya onun için değişirsem!!”
Durun durun hiç gerek yok bu kuruntulara. Çünkü kimse için değişmeyeceksiniz..
... Değişimi o kadar kolay mı sandınız? Yıllardır var olan, her yaşadığı olayla biraz daha yol alan sizler, bir anda biri çıkıp geldi yaşamınıza diye değişecek misiniz? Yok yok o kadar kolay değil bu işler.. Kolay olsaydı, sigarayı bir anda, kilolarınızı birkaç ayda bırakırdınız değil mi ama..
Etrafımızda öyle çok özlü söz, öyle çok “bilgi” denilen şey dolaşıyor ki.. Ve bizler, bu bilgileri karmakarışık hale getirmekle kalmıyor, tutup bir de bu karışıklığa itibar ediyoruz.. Bize diyorlar ki, “Aman kendin ol, kimse için bir şey yapma sonra çok üzülürsün. Sakın alttan alma, sakın sevdiğini çok belli etme sonra çok şımarır.”
Yanılgı şuradaki, sevgi, içinde hoşgörü, empati, alttan alma, bağışlama, koruma, onun için bir şeyler yapma duygusu barındırır. Siz sadece bunları yapıyorsunuz. Ama tüm bunlar öyle karmaşık şekillerde bizlere sunuluyor ki bunları yaptığınızda kendinizden ödün verdiğinizi sanıyorsunuz. “BENCİLLİK” sürekli kılık değiştirip karşımıza çıkıyor. Bizler de onun peşinden tıpış tıpış gidiyoruz. “Önce sen olmalısın” diyor, “kendini düşün, sağlığını düşün” diyor, “sonra hep zarar gören sen olursun” diyor.. Sevdiğiniz insanın yaptığı yanlış karşısında sizin gösterdiğiniz tolerans sizi daha itici yapmıyor, tam tersine anlayışlı kılıyor. Sizin hiç hoşlanmadığınız ama o seviyor diye araştırmaya, acaba benim ilgimi de çeker mi diye ilgilenmeye başladığınız bir uğraş sizi bağımlı kişilik yapmıyor. Uyum, ortak noktaları artırabilmek işte bunlar ilişkiyi güzelleştiriyor. Ayten Alpman’ın dediği gibi; “İSTER VUR İSTER OKŞA /İSTER TUT İSTER YOLLA / İSTER SEV İSTER ZORLA /BEN BÖYLEYİM” O zaman yaşamda size diyor ki, “O ZAMAN SEN ÖYLE KAL.” Sarmaşık ağacın gövdesine sarılıp büyürken, “ne yani ben şimdi ağaca göre mi şekil alacağım demiyor, çünkü onun “YA BENİ DEĞİŞTİRİLERSE” diye bir takıntısı yok. O varlığını zaten ortaya koyuyor.. Koşullarla uyum içinde varlığını, özünü sürdürmeyi başarıyor.
BAŞKASI İÇİN DEĞİŞMEKLE, UYUM SAĞLAMAK İNCE BİR ÇİZGİYLE BİRBİRİNDEN AYRILIYOR.
Evet panik yapmayın, siz değişmiyorsunuz, sadece seviyorsunuz.. Sevginin içinde barındırdığı ve duvarlarınızı yıkan, kalkanlarınızı etkisiz hale getiren o gücü hissediyorsunuz. Sevgi , egonuza; ”Hadi canım, sen fazla yaşadın bu bünyede, şimdi sıra bende” diyor. Ve siz panikle egonuzun gitmesine engel oluyorsunuz. Engel olmanızı da; KENDİNİ KORUMAK, ASLA ÖDÜN VERMEMEK maskesi altında yapıyorsunuz.. Tabii farkına varmadan..
Şimdi arkanıza yaslanın ve ilişkinizin tadını çıkarın.. DEĞİŞMİYORSUNUZ, SEVİYORSUNUZ SADECE :))
..............................................................................................
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder