Beklentiye sahip olmak bir çeşit dayatmadır. Beklentiye sahip olmak... bir çeşit yargıdır. Beklentiye sahip olduğumda, “onlar onu benim düşündüğüm gibi yapmalılar.” derim.
Böyle bir beklenti olduğunda akıl kıyaslamaya ve düzeltmeye başlar. Kıyasladığımda ve düzelttiğimde, bunu sadece zihinsel yapıyor da olsam, aklım dışa dönük hale gelir. Kendimden uzaklaşıp dışarda olan bitenle ilgili hale gelirim.
Başkalarıyla uyumlu şekilde yaşayabilmek için bütün beklentilerimi bırakmalıyım. Görevim herkesi kabul etmektir. Eğer birisinden birşey bekliyorsanız o kişiyi reddetmek için bir yer açmış olursunuz. Beklentinize uygun davranmadığında o kişiyi reddedersiniz.
Kabul ettiğinizde uyumlu, hafif ve işbirlikçi olursunuz. O zaman başkaları sizinle birlikte çalışmaya can atarlar. Böyle birisi her adımda başarıyı deneyimler.
Derin bir huzur haline sahip olduğunuzda, zaman da sizinle işbirliği yapar ve yapmanız gereken şeyi yapma fırsatını bulursunuz. Daha önceden mevcut olmayan bir boşluk açılır ve siz o yapmak istediğiniz şey için gereken zamanı bulursunuz.
Öyleyse beklenti içinde olmak yerine sadece şu tutumda olun: Kim her ne yapmışsa, yapılan şey gerçekten iyidir.
Beklenti ilişkileri bozar. Birlikte olduğunuz kişilere sevgi besleyin. Çünkü sevmezseniz saygı duymazsınız. Saygı sevgiden doğar.
Başkaları için taşıdığınız ümidi hep canlı tutun. Bazı kişilerin değiştiremedikleri kişilik özellikleri vardır. Bu kişiler için ümidinizi yitirmemeniz gerekir. Böylece onun değişebilmesi için sonsuz işbirliğinizi verebilirsiniz, vermeye hazır olursunuz. Başkaları için ümidinizi koruduğunuzda onları hayal kırıklıkları, cesaretsizlik ve başarısızlıktan korumuş olursunuz.
Kalbinizde iyi dilekler için yer açın ve onu koruyun.
Yazar ve Kaynak: Neşe Akar, neseakaryasamkocu.com
**********************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder